Dünyaya geliyorsun, emekliyorsun. Oyunlar oynuyorsun, düşüyorsun kalkıyorsun. Çocuk oluyorsun, toplumla tanışmaya başlıyorsun. Büyüdükçe kendine yabancı olmayı öğreniyorsun. Toplumdan onay almak için davranışlarını, isteklerini oluşturuyorsun. Daha küçücük bir çocukken üstelik... Üniversiteyi kazanıyorsun sonra gelir mi ardından bir mezuniyet. Bir sürü bilgi doluyor zihnine ama hiçbiri sana seni öğretmiyor. Kendinin hakkında hiçbir fikir sahibi olamadan eline bir kağıt parçasını tutuşturuyorlar. Sonra kariyer sahibi oluyorsun. Şayet olursa bir de evlilik ve çocuk geliyor peşinden. Ömrünün sonuna geldiğinde insan dönüp bakıyor, bir ömür bir yabancıyla yaşamış. Öğrendiği bilgiler boş, Okuduğu kitaplar boş. Kimisi kendinden kaçmak için sloganlara sığınmış; kimisi ise koskoca bir ömrü olmak yerine nasıl görünürüm üzerine geçirmiş. Nefes alıp vermek, ölmemek midir yaşamak? Davranışların arkasında takdir edilmek, onaylanmak ve sevilme arzuları ...