Taşırım dünyayı sırtımda, Kamburum var benim. Ölen çocukların hüznü, Açlıktan ölenlerin acısını taşırım. Taşırım dünyayı sırtımda, Kuruyan göllerin acısını, Yanan ağaçların yok oluşunu, Canlıların acısını taşırım. Hayvanat bahçesinde sergilenen, Yurdundan kopartılan kutup ayısının acısını, Üşümemek için araba tekerine saklanan kedinin, Kedinin mücadelesini taşırım. Hakkı teslim edilmemiş işçinin, Evine dönerken ki sıkışmışlığını, Göz yaşı dökmesi ayıplanmış babaların, Yoksulluğun acısını taşırım. Haksızlığa uğrayanların, Canı yanmışların, pusu kurulmuşların, İçimde yankılanır sesleri. Çocukların, görülmeyen hüzünleri. Taşırım zaaflarımı, Saydıklarımı durmaya yetmeyen gücüme, Değiştirmek isterken delicesine, Kendimi aklarım korkusu sarar. Olur ya bu da bir savunmadır, İnsanın kendisine karşı, Bundan korkarı...