Ana içeriğe atla

Berberice bir şarkı: Idir-A Vava Inouva

        


Mavi gezegenin ferdleri olarak, yedi kıtasına dağılmış bir şekilde yaşıyoruz. Her bölgenin kendine özgü bir kültürü var. İnsan, yaşadığı coğrafyanın ekseninde kendini, yaşamı anlamlandırma çabasında olan bir varlık. Bu yazımda dört yıl önce keşfettiğim Berberice bir şarkıdan bahsetmek istedim. Öncelikle Berberiler kimdir ve nerede yaşarlar bundan bahsedeceğim. Berberiler; Kuzey Afrika'da yaşayan bir halk. Kendilerine Amazigh diyorlar. Bir Arap boyu olarak tanımlansalar da, aslında Arap olmadıklarını belirtiyorlar. Kültür, edebiyat ve sanat gibi alanlarlarda Arap kültüründen ayrılmaktalar. Amazigh "özgür insan" anlamına geliyor. Kendilerini özgür olarak tanımlıyorlar. Fas, Cezayir, Tunus, Mısır, Mali, Nijer, Mauretania'da dağınık grup hâlinde yaşıyorlar. Dilleri Afro- Asya dil ailesi içerisindeki Amazigh sınıflandırılıyor. Günümüzde göçebe hayata devam etmekteler. Kısaca Berberileri tanıdıktan sonra bu güzel şarkıya geçelim.

A Vava Inouva şarkısını, Idir tarafından yazıldı ve bestelendi. Yaptığı Berberice şarkılar ile, Berberi dilini bizlere tanıtmış oldu. Idir, 2 Mayıs 2020'de vefat etti. A vava Inouva( Inouva Baba, Küçük Adamım) şarkısı 1976 yılında aynı isimli albümde yer almıştır. Bu güzel şarkı bir baba ile kızın konuşmasıdır.

Cezayir Berberileri’nin külkedisi olan bu kız, sabahtan akşama kadar bir zeytinlikte çalışırmış. Yaşlı bir babası ve kardeşleri olan bu kız güneş battıktan sonra evine dönermiş. Kapıyı çaldığında "Baba aç kapıyı ben geldim" dermiş. Fakat babası tedirgin olurmuş. Çünkü bir orman canavarı varmış. Babası belki de o çalıyor kapıyı diye düşünür, evdeki çocuklarını tehlikeye atmak istemezmiş. Bir gün bu adam kızı ile bir anlaşma yapmış, kızının halhal sesini dinledikten sonra onun geldiğinden emin olacak ve kapıyı açacakmış. "Father and Daughter" adlı 2000 yılında çekilen ödüllü filmin üstüne eklemişler şarkıyı; birbirini tamamlamışlar. Farklı yaşam koşullarına sahip olmamız, evrensel hissiyatlarımızda bizleri buluşturma konusunda engel değil. Yaşamları ve kültürleri tanımak, bir parça daha insanı kendini tanımaya yaklaştırıyor.

LİNK: Idir- A Vava Inouva

ŞARKININ SÖZLERİ

“Tsxilek lliyin tabburt,
a vava inouva, a vava inouva
tchcen tchcen tizzebgatin im, a yelli ghriba

uggadegh lwahch lghaba
a vava inouva
uggadegh ula d’nekkini, a yelli ghriba

amghar yetstsel degur bernus
di tesga la yezzizzin
mmis yetshabbir i lqut
ussan degw qerrus tezzin (bis)

tislit deffir uzzetta
tessalay tijebeddin
arrach zzind i temghart
as n tesgher tiqdimin

tsxilek lliyin tabburt,
a vava inouva, a vava inouva
tchcen tchcen tizzebgatin im, a yelli ghriba

uggadegh lwahch lghaba
a vava inouva
uggadegh ula d’nekkini ,a yelli ghriba

adfel yessud tibbura
tuggi kecments ihlulen
tajmaat tetsargu tafsut
aggur d’yitran hegben (bis)
ma d’aqegmur n tasaft
ıdegger akkin idenyen
mmlalend akw at wexxam
ıt machahuts ad sslen

tsxilek lliyin tabburt,
a vava inouva, a vava inouva
tchcen tchcen tizzebgatin im, a yelli ghriba

uggadegh lwahch lghaba
a vava inouva
uggadegh ula d’nekkini ,a yelli ghriba”

ŞARKININ TÜRKÇE ÇEVİRİSİ

“Inouva baba kapıyı açar mısın dedim
Ah Ghariba kız, halhalını şıngırdat.
Ben orman canavarlarından korkarım, küçük adamım.
Ah Ghriba kız, ben de korkarım.

Yaşlı adam pardesüsünü giyindi.
Kendini ısıtmak için.
Oğlu ekmek kazanma telaşında,
geçen günleri düşündü.
Dokuma tezgahına mahkûm büyük kız,
durmadan iplikleri örüyordu.
Yaşlı kadın etrafındaki çocuklara,
eski günleri anlatıyordu.

Küçük adamım kapıyı açar mısın dedim.
Ah Ghariba kız, halhalını şıngırdat.
Ben orman canavarlarından korkarım, küçük adamım.
Ah Ghriba kız, ben de korkarım.

Kapıda yine kar yığını,
büyük fırında güveç.
Büyükler ilkbaharı düşlemeye başladı.
Ay ve yıldızlar ışımaya başladı.
Meşe ağaçları manzaraya eşlik etti 

Ailenin fertleri toplandı.

Hazırlandılar hikâyeyi dinlemeye.

Küçük adamım, kapıyı açar mısın dedim.
Ah, Ghariba kız, halhalını şıngırdat.
Ben orman canavarlarından korkarım küçük adamım. Ah Ghriba kız, ben de korkarım.

KAYNAKÇA: www.arkeofili.com 

www.sanatlaart.com

 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her Yaşın Acemisiyim

                  Dünya büyüktür benden, her yaşın acemisiyim. Küçücüktür dünya ben her yaşın acemisiyim. İnsanın elinde, sahip olduğu yegâne şey yaşamdır. İçine doğduğum aile tanımladı beni, içine doğduğum ülkenin insanıyım ben. Sıkışmışlık arasında. Kök salacakken hayata, kök salacak toprağımı aradım. Misafir olduğum bu diyarda, köklerimi salmalı mıydım? Her yaşımda bana dünya farklı görünürdü. Küçük bir kızken neşeyle bakardım. Renklerle bezenmiş bir yerdi. Okullu bir kızken arkadaşlık ilişkileri demekti. Ergenliğimde mutlu olmak demekti. Her yaşın acemisiyim, ben nereden bileceğim? Üniversiteliyken arayış çağımdı. Daha çok toy ve saf duygularını muhafaza edebilmiş bir kız. Ben dünyayı anlamamışım...Satırlarda ve düşüncelerde aradım kendimi. Nesnelerde, mekanlarda. Yeri geldi sığamadım kitaplara. Rüzgar yüzüme çarparken, yağmurlar boşanırken bedenimin üstünden, koşardım ben dünyaya. Ömrümü heba edecek olma korkusundan kaçardım. Bazen yaşıt...

Uğruna Yaşamak

            İnsanı insan yapan nedir? İnsan nerede insanlaşır? Yeryüzündeki canlılar arasında farklılığımız nasıl ayırt edilir? Sahip olduğumuz en değerli şey nedir? Değer nedir?  Yazıma bu sorularla başlıyorum. Önce bu soruların zihnimizde bir cevabının olması gerekiyor. Temel ihtiyaçlarımız beslenmek, uyumak, barınmak... Peki bunlar bizi biz yapmaya yeter mi?   Duygularını, düşüncelerini, arzularını ifade edebilmek için dil denilen bir kavram üreten insan. Mağaranın duvarlarına resim çizerek "Ben buradayım ben de yaşadım!" düşüncesi, varolma arzusunu taşıyan insan değil de kimdir? İnsanı insan yapan, anlam değil midir? Sahip olduğumuz en önemli şey yaşamdır. Bebeklikten çocukluğa oradan gençliğe sonra yetişkinlik ve ardından yaşlılık. Yaşam önemli çünkü yaşadığımız hayat biziz. Bizim kim olduğumuzu belirleyen nasıl bir hayat yaşadığımızdır. Düşünebilmek ve düşünce üretebilmek insana hastır.  Şikâyet etmek ancak acizlere aittir. Bizi k...

İnsan Ne Zaman Olgunlaşır?

        T oplum nezdinde sıkça kullanılan bir kavram vardır: Olgunluk. 20'leri bitirip 30'a geçince insanlarca öyle tanımlanırsınız. "40 yaşına gelmiş hâlâ nasıl davranıyor?" dediğimiz nice insanlar vardır. Olgunluğu yaşa ve yaşanmışlıklara atfederiz. Oysa ki durum çok farklıdır. İnsan, 20'lerinde de olgunlaşabilir, 40'larında ergen düzeyde kalabilir. Hatta hayatı boyunca hiç olgunlaşamayabilir de. Nerede büyümeye başlar insan? Zihinsel olgunlaşma insana ne katar? Neleri götürür? Dünyayı yeni deneyimlemeye başladığımız dönemde yani çocukluk döneminde her şey çok saftır. İsteklerimizin gerçekleşeceğini düşünür, olayların perde arkalarını gözlemleyemeyiz. Gençlikte ise sadece "bugün" vardır. O anı güzel geçirmek, eğlenmek, haz almak... Çok kez de duygusal olarak değerlendiririz hayatı. Zorlukları görmeden ve deneyimlere kucak açmadan olgunlaşmak mümkün değildir. Nasıl olgunlaşacağınızın tarifini bulamazsınız kitaplarda. Deneyim ve deneyimleri yorumlama...