Ana içeriğe atla

Zaman, İnsanın Kendisidir

              


Zaman akıp giderken, insan akıp gidenin kendisi olduğunu düşünür mü? Zaman dediğimiz nedir? Zamanı önemli kılan nedir? Bizi biz yapan zaman değil de nedir? Dünyaya geldiğimizde bize verilen bir süre. Sınırlı ve nerede tükeneceğini bilmiyoruz. Kaybettiğimizde yerine yenisini koyamıyoruz, satın alamıyoruz, her geçen dakika eksiliyoruz kendimizden. Para kazanabiliyoruz ancak zamanı kazanamıyoruz...

Zaman yani yaşam...Neyle dolduruyoruz yaşamı? Kendimizi nasıl tanımlıyorsak öyle. Kendi varlığımızı nasıl tanımlıyoruz peki? İsmimiz bize doğmadan önce atanmıştı ancak zamanı nasıl geçirdiğimiz bizim kim olduğumuzun nişanesi. Bir ömür kendimizle yaşarız. Bize kendimizle nasıl bir ilişki kurmamız gerektiğini öğretmezler. İnsanların çoğu kendisine yabancı olarak, ömrünü tüketir. Kendimizi nereye koyacağımızı bilmeden yaşamaya yaşamak denir mi? Bir ömrü ispat üzerinde yaşarken kendimize saygıdan söz edebilir miyiz? Üşengeçliklerimizde, ertelediklerimizde aslında kendimize üşendiğimizin, kendimizi ertelediğimizin farkında mıyız? Eğitimini, başarısını, evliliğini, statüsünü, evini, güzelliğini/yakışıklılığını ispatlamaya çalışarak yaşamaya, yaşam denir mi? Hayatımızın son günü bugün olsaydı, hâlâ aynı rutinleri gerçekleştiriyor olur muyduk? 

İspata ihtiyaç duymasaydık ne olurdu? Nasıl bir hayat yaşardık? Başta sorduğum soruya geri dönüyoruz. Zamanı nasıl tanımlıyoruz sorusunun cevabı aslında kendimizi nasıl tanımladığımız, nasıl gördüğümüzün bir yansıması. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her Yaşın Acemisiyim

                  Dünya büyüktür benden, her yaşın acemisiyim. Küçücüktür dünya ben her yaşın acemisiyim. İnsanın elinde, sahip olduğu yegâne şey yaşamdır. İçine doğduğum aile tanımladı beni, içine doğduğum ülkenin insanıyım ben. Sıkışmışlık arasında. Kök salacakken hayata, kök salacak toprağımı aradım. Misafir olduğum bu diyarda, köklerimi salmalı mıydım? Her yaşımda bana dünya farklı görünürdü. Küçük bir kızken neşeyle bakardım. Renklerle bezenmiş bir yerdi. Okullu bir kızken arkadaşlık ilişkileri demekti. Ergenliğimde mutlu olmak demekti. Her yaşın acemisiyim, ben nereden bileceğim? Üniversiteliyken arayış çağımdı. Daha çok toy ve saf duygularını muhafaza edebilmiş bir kız. Ben dünyayı anlamamışım...Satırlarda ve düşüncelerde aradım kendimi. Nesnelerde, mekanlarda. Yeri geldi sığamadım kitaplara. Rüzgar yüzüme çarparken, yağmurlar boşanırken bedenimin üstünden, koşardım ben dünyaya. Ömrümü heba edecek olma korkusundan kaçardım. Bazen yaşıt...

Uğruna Yaşamak

            İnsanı insan yapan nedir? İnsan nerede insanlaşır? Yeryüzündeki canlılar arasında farklılığımız nasıl ayırt edilir? Sahip olduğumuz en değerli şey nedir? Değer nedir?  Yazıma bu sorularla başlıyorum. Önce bu soruların zihnimizde bir cevabının olması gerekiyor. Temel ihtiyaçlarımız beslenmek, uyumak, barınmak... Peki bunlar bizi biz yapmaya yeter mi?   Duygularını, düşüncelerini, arzularını ifade edebilmek için dil denilen bir kavram üreten insan. Mağaranın duvarlarına resim çizerek "Ben buradayım ben de yaşadım!" düşüncesi, varolma arzusunu taşıyan insan değil de kimdir? İnsanı insan yapan, anlam değil midir? Sahip olduğumuz en önemli şey yaşamdır. Bebeklikten çocukluğa oradan gençliğe sonra yetişkinlik ve ardından yaşlılık. Yaşam önemli çünkü yaşadığımız hayat biziz. Bizim kim olduğumuzu belirleyen nasıl bir hayat yaşadığımızdır. Düşünebilmek ve düşünce üretebilmek insana hastır.  Şikâyet etmek ancak acizlere aittir. Bizi k...

İnsan Ne Zaman Olgunlaşır?

        T oplum nezdinde sıkça kullanılan bir kavram vardır: Olgunluk. 20'leri bitirip 30'a geçince insanlarca öyle tanımlanırsınız. "40 yaşına gelmiş hâlâ nasıl davranıyor?" dediğimiz nice insanlar vardır. Olgunluğu yaşa ve yaşanmışlıklara atfederiz. Oysa ki durum çok farklıdır. İnsan, 20'lerinde de olgunlaşabilir, 40'larında ergen düzeyde kalabilir. Hatta hayatı boyunca hiç olgunlaşamayabilir de. Nerede büyümeye başlar insan? Zihinsel olgunlaşma insana ne katar? Neleri götürür? Dünyayı yeni deneyimlemeye başladığımız dönemde yani çocukluk döneminde her şey çok saftır. İsteklerimizin gerçekleşeceğini düşünür, olayların perde arkalarını gözlemleyemeyiz. Gençlikte ise sadece "bugün" vardır. O anı güzel geçirmek, eğlenmek, haz almak... Çok kez de duygusal olarak değerlendiririz hayatı. Zorlukları görmeden ve deneyimlere kucak açmadan olgunlaşmak mümkün değildir. Nasıl olgunlaşacağınızın tarifini bulamazsınız kitaplarda. Deneyim ve deneyimleri yorumlama...