Ana içeriğe atla

U NUT MA K


Unutmak

Bu kelime ekseriyetle hayatta 'acı' duygusunun üstünü örtme niyetiyle yapılır. Hayatı mutluluk duygusunun içine sıkıştırma çabası. Oysa unutmak bir yerde ıskalamaktır bütünü.
Hatırlamak, yaşatmak; unutmak ise öldürmektir bir yerde. 
Bir yerde de kendi varlığını da unutmaktır. 
Hatır hâlde olmak bedel ister. Yaptığın her fiilde bir dikkat ve anlam vardır. Neden yaptığını bilir hâl üzeredir. 
Unut hâlinde yapılan hareket de bir gelişigüzellik, bir ben varlığını yükseltme vardır.
Gerçi unutmak bizim bir yanımız, insan kelimesinin kökeni de unutmakdır, insan unutandır. Hatırlamak da öyle. Tabii bunun da bir bedeli var.
Unutmak; merkeze kendini alıp, diğer her şeye karşı kör kesilmenin en belirgin hâlidir. Bir zaman sonra öyle bir alışkanlık hâli alır ki, neyi neden unuttuğunu bile unutur insan. Kaybedinceye kadar.. Hoş kaybetmek de herkes de bir şeyleri hatırlatır mı tartışılır.Korona virüsünden dolayı, gündelik hayatımız sekteye uğradı. Günlerimizi evlerimizde geçiriyoruz dünya olarak. Hemen hemen bir çok sayfa da yapılacaklar listesi paylaşılmış. Boş vakitleri doldurmak için. zamanı "boş" olarak adlandıran bizler için. Gerçekten bu listeleri neden yapmayı istiyoruz? Kendisine yabancı bedenler, kitapları hızlıca bitirmek, bu süreçte okuduğu kitap sayısıyla övünmek, hipnoz olmuş gibi dizi-film seyretmek. Bir çerez tüketir gibi otomatik şekilde tüketmek ve bununla övünmek.
Bakmayı ve düşünmeyi de o denli unutmuşuz.
Neyi hatırlıyoruz? Neyi unutuyoruz? Şu günlerde bizim için en önemli şey gerçekten önemli mi?
Şahsiyet dizisinde beğendiğim bir replikle noktalıyorum yazımı. "...ama er geç, ben de unutacağım değil mi? Bütün hatıralarım silinip gidecek. Peki ben ne olacağım? Telefon numaraları bir şey değil de. Benim şahsiyetim ne olacak?" 

Şahsiyetim dediğiniz şey nedir?



Yorumlar

  1. Bir nehir gibi sözlerin. Akıyor ama aynı zamanda içindeki taşlarla çarpıyor insana. Yazılarının devamını bekliyorum🌹

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumun için teşekkür ederim Elif. Yazılarımın bir yerlere ulaşabilmiş olmasından memnun oldum.

      Sil
  2. güzel bir yazı olmuş

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayat üzerine

       Hayat, doğduğumuz andan ölüme kadar süren sürecin ismi. Sayılı, sonu olan sahip olduğumuz bir değer. Çoğu kez anlamadan geçirilmiş yahut tüketilmiş olan şey. Hayatın ne olduğu üzerine bir şeyler söylemek için gencim. Ömrüm varsa daha hâlâ çok uzun yolum var. İnsanın ülkesi çocukluğudur. Dünyayı ilk tanıdığı evre. Hayatın sorumluluklarıyla tanışmamıştır bu süreçte. Eğlenceli ve toz pembe bir dünyadır. Kimisi için asla çocuk olamadığı bir evredir çocukluk. Her şeyin özgün bir anlamı vardır. Dolabın içi gizemli bir diyar, masanın altı başka bir evrendir. Annesi ve babası yanındadır. Anne ve baba insanın çocukluğudur. Dünyaya güvenebileceğin bir yerdir. Kimisi için bu evre hiç olmamıştır. Annesi babası sarmalamamıştır onu. O içinde bu öfkeyle büyüyecektir. Sevgiyle büyüyen ise herkesten sevgi göreceğine inanarak. Elbette yaşam hayalkırıklıklarıyla onları karşılayacaktır. Kurallar ile büyümüştür. Kimseyi üzme, şiddet uygulama, erdemli ol...Peki dış dünya? Ergenlik...

En Büyük Devrim, Kendini Devirmektir!

      Dünyaya geliyorsun, emekliyorsun. Oyunlar oynuyorsun, düşüyorsun kalkıyorsun. Çocuk oluyorsun, toplumla tanışmaya başlıyorsun. Büyüdükçe kendine yabancı olmayı öğreniyorsun. Toplumdan onay almak için davranışlarını, isteklerini oluşturuyorsun. Daha küçücük bir çocukken üstelik... Üniversiteyi kazanıyorsun sonra gelir mi ardından bir mezuniyet. Bir sürü bilgi doluyor zihnine ama hiçbiri sana seni öğretmiyor. Kendinin hakkında hiçbir fikir sahibi olamadan eline bir kağıt parçasını tutuşturuyorlar. Sonra kariyer sahibi oluyorsun. Şayet olursa bir de evlilik ve çocuk geliyor peşinden. Ömrünün sonuna geldiğinde insan dönüp bakıyor, bir ömür bir yabancıyla yaşamış. Öğrendiği bilgiler boş, Okuduğu kitaplar boş. Kimisi kendinden kaçmak için sloganlara sığınmış; kimisi ise koskoca bir ömrü olmak yerine nasıl görünürüm üzerine geçirmiş. Nefes alıp vermek, ölmemek midir yaşamak?        Davranışların arkasında takdir edilmek, onaylanmak ve sevilme arzuları ...

Uğruna Yaşamak

            İnsanı insan yapan nedir? İnsan nerede insanlaşır? Yeryüzündeki canlılar arasında farklılığımız nasıl ayırt edilir? Sahip olduğumuz en değerli şey nedir? Değer nedir?  Yazıma bu sorularla başlıyorum. Önce bu soruların zihnimizde bir cevabının olması gerekiyor. Temel ihtiyaçlarımız beslenmek, uyumak, barınmak... Peki bunlar bizi biz yapmaya yeter mi?   Duygularını, düşüncelerini, arzularını ifade edebilmek için dil denilen bir kavram üreten insan. Mağaranın duvarlarına resim çizerek "Ben buradayım ben de yaşadım!" düşüncesi, varolma arzusunu taşıyan insan değil de kimdir? İnsanı insan yapan, anlam değil midir? Sahip olduğumuz en önemli şey yaşamdır. Bebeklikten çocukluğa oradan gençliğe sonra yetişkinlik ve ardından yaşlılık. Yaşam önemli çünkü yaşadığımız hayat biziz. Bizim kim olduğumuzu belirleyen nasıl bir hayat yaşadığımızdır. Düşünebilmek ve düşünce üretebilmek insana hastır.  Şikâyet etmek ancak acizlere aittir. Bizi k...