Binalarla çevrelenmiş sokaklarda yaşıyoruz. Binaların rengi, kıvrımları her birinin ayrı bir üslubu var. Her biri ayrı bir üsluba sahip. Başka bir şehre gittiğimizde, hiç tanımadığımız bir yerde bazen bizi güvende hissettiren bir atmosfer oluyor. Aşinalık atmosferi... Güven duygusu biz insanlar için çok önemli. Belirsizlik her zaman için bir tehdit olmuştur tarih boyunca. Mekâna bakarken binalara, dükkânlara, duvarlara, merdivenlerin basamaklarına, duvardaki resme hep aynı şeyi fısıldar insana "ben bir taş parçası değilim!" Okuldan çıktığın zaman karşıdaki limonatacıda oturup, heyecanla bir haberi paylaştığın zaman artık mekân salt olarak mekân değildir. Demek istiyorum ki her şey zihnimizde atfettiğimiz anlama ait. Çocukluğumuzda mahallede ebelemece oynarken, gözümüze yüksek görünen koca binalar arasında koşturduğumuz mahallemiz, saklambaç oynarken yumduğumuz ağaç sadece bir ağaç değildir. Anneanne ve babaannelerimizin ev dizaynı hep birbirine benzer. O sandıklı çe...